Çekmeköy Masaj Salonu

Çekmeköy Masaj Salonu

Müdür hani şu gençliğini hiç hayal bile edemediğin altmışlıklardan birisiydi. Yahut yaşlılığını. Çekmeköy Masaj Salonu Cinayet masasında ona Başkan diyorlardı. Bunun sebebi bir oval ofisinin olması ve de genellikle özel günlerde başkanlar şeklinde hitabıydı. Ama şimdiki vaziyet ‘mümkün olduğunca resmiyetten uzak’ olmalıydı. Müdürün varla yok arasındaki dudakları kıpraştı.

“Tek basmasın.” Harry garsondan bir Farris maden suyu istedi ve masada duran mönünün ön sayfasına göz atarak sanki öylesine söylüyormuş benzer biçimde şöyle dedi: “Fikrini değiştirdi.” “Tanığın fikrini mi değiştirdi?” “Evet.” Kripos’un başı birasından bir yudum aldı. “Beş ay boyunca şahitlik yapacağını söylemişti, ” dedi Harry. “son olarak da iki gün önce. Sence domuz budu iyi midir?” “Ne dedi?”

“Onunla bugünkü Philadelphia toplantısından sonrasında buluşmaya karar verdik. Oraya gittiğimde fikrini değiştirdiğini ve Sverre Olsen ile beraber arabada gördüğü bireyin Tom Waaler olduğu ile alakalı görüşünden vazgeçtiğini söylemiş oldu.”

Çekmeköy Masaj Salonu

emniyet Müdürü gözlerini ayırmadan Harry’ye bakıyordu. Sonra paltosunun kolunu sıyırarak kol saatine baktı. Harry bunun buluşmalarının sona erdiği anlamına geldiğini düşündü. “Öyleyse tanığının gördüğü ferdin Tom Waaler değil de bir başkası bulunduğunu düşünmekten başka bir çaremiz yok. Sen ne dersin?” Harry yutkundu. Yeniden yutkundu. Mönüye baktı. “Domuz budu. Sanırım domuz, evet.”

“elbette. Ama ben gitmek zorundayım, sen yine de söyle benim hesabıma yazsınlar.” Harry hafifçeçe gülümsedi. “Çok naziksiniz, efendim, ama dürüst olmak gerekirse gene de hesabın bana kalacağı şeklinde bir his var içimde.” güvenlik Müdürü kaşlarını çattı ve konuştuğunda bu kere sesinden sinirlendiği anlaşılıyordu. “Sana karşı tamamen açık olmamı ister misin, Hole? Sen ve

Müfettiş Waaler’ın birbirinizi görmeye bile tahammül edemediğinizi herkes biliyor. Bu iğrenç kabahatlamalarla geldiğin ilk andan itibaren kişisel nefretinin vakaları değerlendirmene etki etmesine izin verdiğinden şüphelenmiştim. Oturduğum yerden de bu şüphemin doğru çıktığından başka bir şey göremiyorum.” emniyet Müdürü daha bitmemiş birasını masanın ortasına itti, kalktı ve önünü ilikledi. “çünkü sana karşı kısa ve ümit ederim öz bir halde açıklayabilirim bunu, Hole. Ellen Gjelten’in cinayeti çözülmüş ve artık sualşturma da kapanmıştır.