Çekmeköy Mutlu Sonlu Masöz Bayanlar

Çekmeköy Mutlu Sonlu Masöz

“Dövüşmek, oldukça iştah açıcı bir eylem olmalı.” Adam bir yanıt vermedi, içeceğinin kamışıyla oynamakla yetindi. Scarlet sallanan ayakları yüzünden masanın da sarsılmaya başladığını görebiliyordu. “her Çekmeköy Mutlu Sonlu Masöz neyse, afiyet olsun,” dedi, tabakları alarak. Fakat sonra duraksadı ve tabakları adama doğru eğdi. “Domatesleri istemediğine kararlı misin? Kendi bahçemde yetiştiriyorum ve tabağındaki en iyi yiyecek, bu domatesler.

Hatta yeşillikler de öyledir fakat ben onları topladığım vakit bu kadar solmuş değillerdi elbette. Her her neyse, yeşillikleri boş ver ama domatesleri istemediğine kararlı misin?” Dövüşçünün yüzündeki gerginlik biraz olsun azaldı. “Hiç yemedim.” Scarlet bir kaşını kaldırdı. “Hiç mi?” Bir anlık tereddütten sonrasında, adam bardağını bıraktı ve tabaktaki iki domates parçasını kaparak ağzına attı. Daha ikinci çiğneyişinin ortasında, yüzündeki ifade birden dondu.

Aldığı tadı değerlendirirmiş şeklinde, bir an için gözleri dalgınlaştı, sonrasında yutkundu. “Tahmin ettiğim benzer biçimde değilmiş,” dedi, bakışlarını yine Scarlet’a kaldırarak. “fakat kötü de değil. Mümkünse biraz daha alabilir miyim?” Scarlet elindeki tabakların üstünde duran bir bıçağın kayarak düşmesini önlemek için, elindekileri yine dengeledi. “aslına bakarsan, ben burada çalışını…” “İşte geliyor!” diye haykırdı bardan biri ve her yerden heyecanlı mırıltılar yükseldi.

Çekmeköy Mutlu Sonlu Masöz

Scarlet yüzünü duvardaki ekranlara çevirdi. Ekranlarda, içi bambu ağaçları ve zambaklarla dolu, kısa süre önceki yağmurun arkasından ışıl ışıl parlayan, yemyeşil bir bahçe görünüyordu. İçerideki balonun kırmızı ışıkları, bahçeye uzanan dev gibi basamakların üstüne süzülmüştü. Görüntüleri kaydeden güvenlik kamerası, tam olarak kapının üstüne, bahçe içindeki patikanın gölgelerine bakacak şekilde mevzuşlandırılmıştı. Çok güzel ve rahat bir görüntüydü.

“Kızın tekinin o basamaklarda ayakkabısını düşüreceğine, on univ’e bahse girerim!” diye bağırdı biri ve etrafından bir kahkaha gürültüsü terfi etti. “bulan var mı? Haydi ama… İyi bir oran veririm!” Bir an sonra, ekranda bir sayborg kız belirdi. Hızla kapıdan çıkarak merdivenlerde koşturmaya başladı. Gümüşten elbisesini savurarak koşarken, bahçenin dinginliğini paramparça edivermişti. Scarlet nefesini tuttu. Sonrasında olacakları esasen biliyordu ama buna karşın, sayborg kız sendeleyerek düşmüş olduğunde irkildi. Kız basamaklarda yuvarlandı ve garip bir açıyla bahçenin taşlı yoluna serildi.